İKİ İRAN

İSLAM, İSYAN, SİNEMA VE KADIN

Mahsa Amini’nin gözaltında öldürülmesi ile birlikte yıllardır ağır baskı altında var olma mücadelesi sürdüren kadınların isyanı tüm ülkede derin toplumsal bir karşılık buldu. Kadınların, eşitlik, özgürlük talebi, tüm toplumun özgürlük, demokrasi talebiyle birlikte daha büyük ve anlamlı bir zeminde yol alacağa benziyor. O günden bu yana yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor.

Rıza Şah’ın diktasıyla şekillendirdiği İran’dan Ayetullah Humeyni’nin damgasını vurduğu İslam Cumhuriyeti payeli  İran’a geçiş oldukça sancılı olmuş, büyük bir alt üst oluş yaşanmıştır.

Sunumumuzda, İran’ın tarihsel sürecini ve güncel durumunu kısaca özetledikten sonra, şahın son döneminde özgün bir çıkış yakalayan ve İslam devriminin baskı ve engellemelerine rağmen, giderek dünya çapında bir etkisi olan, ilgi gören çağdaş İran sinemasına değinecek, bu sinemayı şekillendiren belli başlı figürleri ve sinema anlayışlarını özetleyecek; ama özellikle erkek yönetmenlere göre çok daha fazla baskı ve engellemeyle karşılaşan, buna rağmen dünya çapında ilgi gören filmler üretmeyi başaran kadın yönetmenlere, İran sinemasında kadına ayrı bir başlık açacağız.

Hali hazırda İran’da eleştirel sinema üretimi hemen hemen durmuş durumda, hapiste olan yönetmenler var.  Kitabımın yayınlandığı dönem sonrasında da önemli işlere imza atmış başka kadın yönetmenler de var. İran sinemasının son haline dair de bir pencere açacak ve sunumuzu soru cevaplar alarak bitireceğiz.

Fatin Kanat